Murat Dalkılıç Röportajı

Bir önceki albümde ‘Bir Güzellik Yapsana, Gece Bende Kalsana’ gibi seksi sözler vardı. Bu sefer yok. Sizde mi muhafazakârlaştınız?

– ‘Daha Derine’ de çok seksi bir laf değil mi?

Nesıl seksi?

– Kendim kaşındım! “Daha derine ne demek?”, “Neden albüme bu kadar seksi bir isim koydun?” diyenler var. O kadar söyleyeyim!

Sizin daha derininizde ne var?

– İçine kapalı, kendini yaşayan bir adam var.

Peki seks, şarkılarınızda olduğu gibi özelinizde de odak noktanız mı?

– Seks herkesin hayatında olan bir şey. Ben işin biraz mizah tarafından yürümeye çalışıyorum. Mesela ‘Daha Derine’ şarkısının sözleri daha müstehcendi ama söylemeye korktum. Sözleri yazan Gülşen, “Korkma sen bir popstarsın. Böyle lafları söylemelisin” dediği halde yumuşatmasını istedim. Kırmadı.

Ama son klibiniz ‘Bu Nasıl Aşk’ta yeni kaslarınızı sergilemeye korkmamışsınız. Orada sınırlarınız yok mu?

– Türkiye’de bu işi yapıyorsak, var. Açıkçası çok açılıp saçılmaya tepki gösterenler oluyor.

Oysa 90’larda lezbiyenliğin bile işlendiği klipleri doğal karşılardık. Ne oluyor bize?

– Gitgide muhafazakârlaşıyoruz. Çünkü muhafazakâr kesim çoğalıyor. Çokluk psikolojisinden dolayı herhalde çoğunluğa uymaya başladık. Dünya çapında bir iş yaparsam sınır tanımam. Mesela Snoop Dogg’la bir projem vardı. Şarkı sözlerinden dolayı Türkiye’de yayınlayamayacağım için iptal ettik. Dünya çapında yayınlansaydı çekinmeden söylerdim.

muratdalkilic

Fazla mı otosansür uyguluyorsunuz?

– İnsanlara göre davranmak zorundayız. Popüler kültüre hitap ediyoruz.

Bu sizi geleceğe dair tedirgin etmiyor mu?

– Nereye gidiyoruz gibi kaygılarım yok. Bu ülkenin bir kaderi var. Ona doğru gidiliyor. Herkes elinden gelen ne varsa isyankârlığını gösterdi. Şu an yapacak bir şey yok. Demek insanlar bu şekilde yaşamayı tercih ediyorlar. Biz de bu memlekette aynı çatı altında aynı nefesi soluyoruz. Bizim istediğimiz bir şeyi çoğunluk istemiyorsa saygı göstermeliyiz.

Mücadele edilmesin mi yani?

– Mücadele edilecek bir şey yok. Mümkün olduğu kadar yapacağımızı yapıyoruz. Söylemek istediklerimi söylüyorum. Karışan da yok.

Gezi Parkı’na gitmiş miydiniz?

– Evet. İlk bir hafta gerekçesi olan bir davası vardı. Sonradan olay çığrından çıktı.

Bir sonuca ulaştı mı sizce?

– Herkes gereken dersi çıkardı. Türkiye adına büyük bir virajdı. Ülke siyaseti ve ülke gençliğinin politikaya karşı bakışı değişti. Şimdiye kadar hiçbir şeyden haberi olmayan bir dolu insanın mecburen bir şeylerden haberi oldu. Ve herkes sözün halkta olduğunu öğrendi.

Burada parktaki gençleri mi yoksa oraya gitmeyenleri mi kastediyorsunuz?

– İki tarafı da. İki taraf da ülkede ne olduğunun farkında değildi ama gördüler.

Şarkınızda ‘Daha derine, adını kazı derime’ diyorsunuz. Adını derinize kazıyacak birini buldunuz mu?

– Bir yıldır öyle biriyle beraberim. Merve çok değerli. Hayatımdan gitmesini istemiyorum.

Nasıl tanıştınız?

– Arkadaşım Özge Özpirinççi’nin Bodrum’da bir yazlığı var. Geçen yaz beni de oraya çağırdılar. Bir baktım Bodrum’da beni bekleyen bir şeyler varmış. Üç günlük tatil, bir anda 15 güne çıktı. Hatta single çıkaracaktım. Erteledim.

İlk görüşte aşk mıydı sizinki?

– Önce arkadaş olduk. Aşk sonradan geldi. Gerçi bir günlük bir süreden bahsediyorum.

Birbirinizin sahnelerine karışır mısınız? Mesela öpüşme sahneleri sizi rahatsız eder mi?

– İnsanlar bizim için ne kadar geniş diye düşünebilir. Aslında o tip sahnelerde biz de geriliyoruz. Yine de bu bizim işimiz ve birbirimize destek olmalıyız. Sonuçta bir ilişki yaşıyoruz ama kariyerimiz de önemli. Hiçe sayamayız.

Yeni klibinizde neden Merve Boluğur değil de Özge Özpirinççi’yle oynadınız?

– Biraz işin cılkını çıkarmak gibi geliyor.

Klişe soruya gelelim, ufukta evlilik var mı?

– Şimdi kariyerimizin en çok çalışmamız gereken dönemindeyiz. Aslında zamanı geliyor. Erken çocuk sahibi olup aile kurmak istiyorum.

Gelelim skandallara… Geçen yaz Murat Boz’un ardından ikinci meme vakasını siz yaşadınız. O hırsla mı vücut yaptınız?

– Murat Boz’la birlikteydik. Bana “Sen de yapmalısın, her an yakalanabilirsin” diyordu. O sırada fotoğraflarım çekilmiş. Abartılı bir kilom olmadığı halde toparlanma kararı aldım. İki yıldır Uzakdoğu sporları yapıyorum. Haftada en az dört gün vücut çalıştım. Et yedim. Az sebze tükettim. Bol su içip tatlıdan uzak durdum.

En son konuştuğumuzda “Kendimi yetişkin gibi hissetmiyorum” demiştiniz. Üzerinden iki sene geçti. 20’leri devirdiniz. 30’larla birlikte neler değişti?

– Yetişkin gibi hissetmediğim için insanlar hep beni yetiştirme çabasındaydı. Artık olgunlaştım. Tecrübe sahibiyim. Bu, şarkı seçimlerime de yansıdı. Mesela yine albüm için afacan sözleri olan şarkılar hazırlamıştım. Sonra kendi kendime “32 yaşındasın. Artık sakin ol” dedim. Bütün şarkıları değiştirdim. Bu da bana 100 binlerce liraya maloldu.

Bir çok şarkıcının söylediği klişe cümleleri bir kenara atarsak bu albümün diğerlerinden farkı ne?

– Eskiden slogan laf nasıl olsa tutar derdim. Şimdi kendime ve yaşadıklarıma paralel, ilk defa kendim gibi olduğum bir albüm hazırladım.

O halde önceki albümlerdeki Kendo felsefesiniz, R&B tarzınız cilalı imaj devri çalışmaları mıydı?

– Sen de biliyorsun ilk zamanlar biraz daha fazla tanınmak için herkes elinden geleni yapar. Kendo’cu bile olduk. O zamanlar bana Kendo felsefesini öğretmişlerdi. Artık kendi hissettiğim gibi davranabiliyorum ve insanlar da bunu kabulleniyor.

-kaynak:hurriyet.com-

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir