Yazar | Mesaj #18263 08-11-2009 11:19 GMT+2 saat | |||||||
|
Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neşeli
![]() |
Mesaj 4214 |
Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
Meslek: gecelerin adamı :)) |
Yaş: 30 |
Rojda Demirer (d. 12 Ağustos 1980 , Diyarbakır) Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı mezunu, 2003 yılında TDT'de sanatçılığa başlamıştır.Melekler korusunda başarılı bir rol oynamaktadır.
nereli kürt mü sanırım öyle kaç yaşında hayatı nerde doğdu doğum yeri fotoğrafları


röportajı
ilginç bir isminiz var, anlamı nedir?
kürtçe güneşin doğuşu demek.
aileniz kürt mü?
evet. babam diyarbakırlı, ailemizde kürtlük var.
isminizi kim koymuş?
babam koymuş. hastanede aklına bir anda gelmiş. beni erkek bekledikleri için daha önce hiç kız ismi düşünmemişler.
sekiz yaşından beri oyunculuk yaptığınız doğru mu?
evet, tamamen bir tesadüftü. yedi yaşında piyano dersleri alıyordum. hocam yetenekli olduğumu, trt ankara radyosu'nun açacağı piyano sınavına girmem gerektiğini söyledi. başvurduğumuzda; sınavın piyano değil, radyo tiyatrosu için yapılan seslendirme sınavı olduğunu öğrendik. oraya kadar gitmişken sınava girdim. aslında tiyatroyla alakam yoktu, inanılmaz çekingen bir çocuktum. ama nasıl olduysa 1000 kişinin katıldığı yarışmada seçilen 30 çocuktan biri oldum.
bu kadar çekingen olup 1000 kişi içinden nasıl sıyrıldınız?
bir şey yapmaya baş koyduğum zaman, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. sınavda da öyle yaptım. kısa bir süre sonra bize trt'de televizyon programı da yaptırdılar. radyodaki çocuklar eğitimli oldukları için, televizyon için ihtiyaç olduğunda bizleri seçiyorlardı.
çocuk yaşta iş hayatının sorumluluklarını almışsınız. kendinizi çocukluğunuzu yaşayamamış gibi hissediyor musunuz?
hissetmiyorum çünkü bizim için o çekimler iş değil eğlenceydi. çocuk programları çektiğimiz için bir sürü başka çocuk da oluyordu. biz aralarda kendi kendimize komik komik skeçler, klipler falan yapıyorduk, oyunlar icat ediyorduk. dolayısıyla işle oyun karışımı çok eğlenceli bir çocukluk geçirdim.
anne-babanız nasıl karşılıyordu küçük yaştaki bu şan şöhret durumlarını?
babamı, ben yedi yaşındayken kanserden kaybettik. o yüzden de annemle birbirimize daha sıkı bağlandık. annem, ben, ablam, üçümüz beraber büyüdük diyebilirim. her şeyi beraber yaptık, paylaştık. annem bu yüzden her zaman en yakın arkadaşımız ve her konuda en büyük destekçimizdi.
ankara'da doğup büyümüş biri olarak, istanbul'a geldiğinizde adaptasyon zorluğu çektiniz mi?
çok küçük yaşta bu işin içine girdiğim için çalışma şartları anlamında zorluk çekmedim. mesleğimin içinde bulunduğu o farklı dünyaya çok alışkındım. benim için hayatın normal bir akışı gibi bu iş. hâlâ bir menajer ya da basın danışmanım yoktur mesela. istanbul'da yaşamanın zorluğunu soruyorsanız, zaten buraya geldiğimde yalnız değildim. ablam benden daha önce taşınmıştı istanbul'a. annem de zaten bizi yalnız bırakmamak için hemen arkamızdan geldi. havasına, suyuna, trafiğine alıştık. şimdi 'ankara'da nasıl yaşamışım' diyorum.
şimdi yine üçünüz beraber mi oturuyorsunuz?
ben onlardan yeni ayrıldım. ama tam da ayrıldım sayılmaz, çünkü annemlerle aramızda beş dakikalık bir mesafe var.
neden ayırdınız evinizi?
şu anda oturduğum evi anneme almıştım. sonradan annem, eve giriş-çıkış saatlerim işimden dolayı düzensiz olduğu için daha rahat olmamı istedi ve bana bir jest yapıp hediyemi geri verdi!
kedi, köpek, balık gibi bir ev arkadaşınız var mı?
köpeğim var; cookie. 13 yaşında, biraz yaşlandı ama hâlâ enerjik. terrier ile sakallı collie karışımı. terrier görünümlü sakallı bir köpeğim var kısacası.
kendinizi yalnız hissettiğinizde ne yapıyorsunuz, kendi kendine yetebilen bir insan mısınız?
yalnız kalmayı, kendimle vakit geçirmeyi, sakinliği seven biriyim. ama bu çok fazla olamıyor. hem işimdeki vakitsizlik hem de ankara'dan birçok sınıf arkadaşımın benimle aynı zamanlarda istanbul'a gelmiş olması nedeniyle yalnız kalmaya pek fırsat olmuyor.
vaktinizi en çok nerelerde ne yaparak geçiriyorsunuz?
çok yoğun çalıştığımız için set dışındaki en uğrak mekanım evim. onun dışında gece çıktığımda gittiğim mekanlar, rock müzik sevdiğim için genellikle taksim'deki hayal kahvesi ve line. evime yakın olduğu için bağdat caddesi'ne çok gidiyorum. ranchero ve midpoint'in yemeklerini severim. sinema için trio'ya gidiyorum. çok özel bir durum olmazsa avrupa yakasına geçmiyorum aslında.
nereli kürt mü sanırım öyle kaç yaşında hayatı nerde doğdu doğum yeri fotoğrafları


röportajı
ilginç bir isminiz var, anlamı nedir?
kürtçe güneşin doğuşu demek.
aileniz kürt mü?
evet. babam diyarbakırlı, ailemizde kürtlük var.
isminizi kim koymuş?
babam koymuş. hastanede aklına bir anda gelmiş. beni erkek bekledikleri için daha önce hiç kız ismi düşünmemişler.
sekiz yaşından beri oyunculuk yaptığınız doğru mu?
evet, tamamen bir tesadüftü. yedi yaşında piyano dersleri alıyordum. hocam yetenekli olduğumu, trt ankara radyosu'nun açacağı piyano sınavına girmem gerektiğini söyledi. başvurduğumuzda; sınavın piyano değil, radyo tiyatrosu için yapılan seslendirme sınavı olduğunu öğrendik. oraya kadar gitmişken sınava girdim. aslında tiyatroyla alakam yoktu, inanılmaz çekingen bir çocuktum. ama nasıl olduysa 1000 kişinin katıldığı yarışmada seçilen 30 çocuktan biri oldum.
bu kadar çekingen olup 1000 kişi içinden nasıl sıyrıldınız?
bir şey yapmaya baş koyduğum zaman, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. sınavda da öyle yaptım. kısa bir süre sonra bize trt'de televizyon programı da yaptırdılar. radyodaki çocuklar eğitimli oldukları için, televizyon için ihtiyaç olduğunda bizleri seçiyorlardı.
çocuk yaşta iş hayatının sorumluluklarını almışsınız. kendinizi çocukluğunuzu yaşayamamış gibi hissediyor musunuz?
hissetmiyorum çünkü bizim için o çekimler iş değil eğlenceydi. çocuk programları çektiğimiz için bir sürü başka çocuk da oluyordu. biz aralarda kendi kendimize komik komik skeçler, klipler falan yapıyorduk, oyunlar icat ediyorduk. dolayısıyla işle oyun karışımı çok eğlenceli bir çocukluk geçirdim.
anne-babanız nasıl karşılıyordu küçük yaştaki bu şan şöhret durumlarını?
babamı, ben yedi yaşındayken kanserden kaybettik. o yüzden de annemle birbirimize daha sıkı bağlandık. annem, ben, ablam, üçümüz beraber büyüdük diyebilirim. her şeyi beraber yaptık, paylaştık. annem bu yüzden her zaman en yakın arkadaşımız ve her konuda en büyük destekçimizdi.
ankara'da doğup büyümüş biri olarak, istanbul'a geldiğinizde adaptasyon zorluğu çektiniz mi?
çok küçük yaşta bu işin içine girdiğim için çalışma şartları anlamında zorluk çekmedim. mesleğimin içinde bulunduğu o farklı dünyaya çok alışkındım. benim için hayatın normal bir akışı gibi bu iş. hâlâ bir menajer ya da basın danışmanım yoktur mesela. istanbul'da yaşamanın zorluğunu soruyorsanız, zaten buraya geldiğimde yalnız değildim. ablam benden daha önce taşınmıştı istanbul'a. annem de zaten bizi yalnız bırakmamak için hemen arkamızdan geldi. havasına, suyuna, trafiğine alıştık. şimdi 'ankara'da nasıl yaşamışım' diyorum.
şimdi yine üçünüz beraber mi oturuyorsunuz?
ben onlardan yeni ayrıldım. ama tam da ayrıldım sayılmaz, çünkü annemlerle aramızda beş dakikalık bir mesafe var.
neden ayırdınız evinizi?
şu anda oturduğum evi anneme almıştım. sonradan annem, eve giriş-çıkış saatlerim işimden dolayı düzensiz olduğu için daha rahat olmamı istedi ve bana bir jest yapıp hediyemi geri verdi!
kedi, köpek, balık gibi bir ev arkadaşınız var mı?
köpeğim var; cookie. 13 yaşında, biraz yaşlandı ama hâlâ enerjik. terrier ile sakallı collie karışımı. terrier görünümlü sakallı bir köpeğim var kısacası.
kendinizi yalnız hissettiğinizde ne yapıyorsunuz, kendi kendine yetebilen bir insan mısınız?
yalnız kalmayı, kendimle vakit geçirmeyi, sakinliği seven biriyim. ama bu çok fazla olamıyor. hem işimdeki vakitsizlik hem de ankara'dan birçok sınıf arkadaşımın benimle aynı zamanlarda istanbul'a gelmiş olması nedeniyle yalnız kalmaya pek fırsat olmuyor.
vaktinizi en çok nerelerde ne yaparak geçiriyorsunuz?
çok yoğun çalıştığımız için set dışındaki en uğrak mekanım evim. onun dışında gece çıktığımda gittiğim mekanlar, rock müzik sevdiğim için genellikle taksim'deki hayal kahvesi ve line. evime yakın olduğu için bağdat caddesi'ne çok gidiyorum. ranchero ve midpoint'in yemeklerini severim. sinema için trio'ya gidiyorum. çok özel bir durum olmazsa avrupa yakasına geçmiyorum aslında.
Bu mesaj moonlight tarafından düzenlendi (08-11-2009 11:28 GMT+2 saat, ago)


Yazar | Mesaj #22747 08-02-2011 23:27 GMT+2 saat | |||||||
|
Tecrübe Puanı.: 100% |
Ruh Hali: Neutral
![]() |
Mesaj 5381 |
Şehir: Huzuristan |
Ülke: ![]() |
Meslek: Webmaster |
Yaş: 27 |
Zaman Gazetesindeki Röportajı
türkan Şoray ile Kadir İnanır'ın rol aldığı 'Gönderilmemiş Mektuplar'da Şoray'ın, Kanal D'de yayınlanan 'Aşk Olsun'da da Talat Bulut'un kızını canlandıran Rojda Demirer, kendisine hep 'cici kız' rollerinin verilmesinden yakınıyor...
"Gönderilmemiş Mektuplar"da Türkan Şoray'ın kızı, Talat Bulut ile Emel Müftüoğlu'nun baş rollerini oynadığı 'Aşk Olsun' dizisinde de Bulut'ın 'Ebru' adlı kızı olarak tanınan Rojda Demirer, sürekli 'cici kız' olmaktan şikayetçi. 'Aşk Olsun'un çekimlerinde yakaladığımız Rojda, hem güzel, hem çok mütevazı, hem de gülmeyi seven bir Kürt kızı.
Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/sinirsiz-muhabb.....ml#post1089421
1980 Ankara Doğumlu Rojda, 8 yaşında girdiği TRT Ankara Çocuk Saati'nin açtığı yarışmayı kazanarak kamera ve mikrofonla tanışmış. Birçok çocuk programında sunuculuk, birçok çocuk dizisinde de oyunculuk yapan Rojda, 'Gönderilmemiş Mektuplar'ın kendisi için milat olduğunu söylüyor.
"Türkan Şoray'ın ünlü kurallarına istinaden siz de kendinize kural koydunuz mu?" diye sorduğumuzda, gülümseyerek, "Türkan Şoray'ın kızı değil miyim?" cevabını veren Demirer için en önemli ilke, müstehcen sahnelerde yer almamak. "Sanırım gelenekçiyim" diyen Rojda, örf ve adetlerin kendisi için önemli olduğunun altını çiziyor: "Tutucuyum".
Psikopat kız olmak istiyor
Halen Trabzon Devlet Tiyatroları'nın kadrolu elemanı olan Demirer, konservatuarda okurken tüm öğrencilerin bir sinema filminde rol almak ve Devlet Tiyatroları'nda kadrolu oyuncu olmak diye iki hayalinin olduğunu belirten Rojda Demirer, "Ben hayallerime çok kısa sürede ulaştım. Bunda Gönderilmemiş Mektuplar'ın çok önemli yeri var. Ama sanatçı her zaman kendini geliştirmeli. Şimdiki hedefim yurt dışında bir projede yer almak" diyor.
Aşk Olsun'da Talat Bulut'un Ebru isimli kızını canlandıran Demirer, hep 'cici kızı' oynamaktan bıkmış: "Psikopat bir kızı oynamak istiyorum. 'Cici kız' üstüme yapışsın istemiyorum" diyor.
Sen Kürt müsün, Macar mı?
Rojda isminin oldukça merak uyandırdığını belirten Demirer, şimdiye dek en sık karşılaştığı soruların başında, "Sen Kürt müsün?" sorusunun yer aldığını söylüyor. Doğma büyüme Ankaralı olan Rojda'nın babası Diyarbakırlı. İsmiyle ilgili ilginç bir anısını aktaran Rojda, "Gönderilmemiş Mektuplar, bir Türk-Macar ortak yapımıydı. Orada da ismimden dolayı beni Macar bir oyuncu zannetmişlerdi" diyor gülerek...
Zaman
türkan Şoray ile Kadir İnanır'ın rol aldığı 'Gönderilmemiş Mektuplar'da Şoray'ın, Kanal D'de yayınlanan 'Aşk Olsun'da da Talat Bulut'un kızını canlandıran Rojda Demirer, kendisine hep 'cici kız' rollerinin verilmesinden yakınıyor...
"Gönderilmemiş Mektuplar"da Türkan Şoray'ın kızı, Talat Bulut ile Emel Müftüoğlu'nun baş rollerini oynadığı 'Aşk Olsun' dizisinde de Bulut'ın 'Ebru' adlı kızı olarak tanınan Rojda Demirer, sürekli 'cici kız' olmaktan şikayetçi. 'Aşk Olsun'un çekimlerinde yakaladığımız Rojda, hem güzel, hem çok mütevazı, hem de gülmeyi seven bir Kürt kızı.
Kaynak: Bydigi Forum http://www.bydigi.net/sinirsiz-muhabb.....ml#post1089421
1980 Ankara Doğumlu Rojda, 8 yaşında girdiği TRT Ankara Çocuk Saati'nin açtığı yarışmayı kazanarak kamera ve mikrofonla tanışmış. Birçok çocuk programında sunuculuk, birçok çocuk dizisinde de oyunculuk yapan Rojda, 'Gönderilmemiş Mektuplar'ın kendisi için milat olduğunu söylüyor.
"Türkan Şoray'ın ünlü kurallarına istinaden siz de kendinize kural koydunuz mu?" diye sorduğumuzda, gülümseyerek, "Türkan Şoray'ın kızı değil miyim?" cevabını veren Demirer için en önemli ilke, müstehcen sahnelerde yer almamak. "Sanırım gelenekçiyim" diyen Rojda, örf ve adetlerin kendisi için önemli olduğunun altını çiziyor: "Tutucuyum".
Psikopat kız olmak istiyor
Halen Trabzon Devlet Tiyatroları'nın kadrolu elemanı olan Demirer, konservatuarda okurken tüm öğrencilerin bir sinema filminde rol almak ve Devlet Tiyatroları'nda kadrolu oyuncu olmak diye iki hayalinin olduğunu belirten Rojda Demirer, "Ben hayallerime çok kısa sürede ulaştım. Bunda Gönderilmemiş Mektuplar'ın çok önemli yeri var. Ama sanatçı her zaman kendini geliştirmeli. Şimdiki hedefim yurt dışında bir projede yer almak" diyor.
Aşk Olsun'da Talat Bulut'un Ebru isimli kızını canlandıran Demirer, hep 'cici kızı' oynamaktan bıkmış: "Psikopat bir kızı oynamak istiyorum. 'Cici kız' üstüme yapışsın istemiyorum" diyor.
Sen Kürt müsün, Macar mı?
Rojda isminin oldukça merak uyandırdığını belirten Demirer, şimdiye dek en sık karşılaştığı soruların başında, "Sen Kürt müsün?" sorusunun yer aldığını söylüyor. Doğma büyüme Ankaralı olan Rojda'nın babası Diyarbakırlı. İsmiyle ilgili ilginç bir anısını aktaran Rojda, "Gönderilmemiş Mektuplar, bir Türk-Macar ortak yapımıydı. Orada da ismimden dolayı beni Macar bir oyuncu zannetmişlerdi" diyor gülerek...
Zaman
__________________
FORUMUMUZ VE LİNKLERİMİZ HERKESE AÇIK! BİZE DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜRLER!
HER TÜRLÜ KONUDA İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ!
FACEBOOK http://www.facebook.com/huseyincancalisan
LimeWire Çalışan Sorunsuz Sürüm Burada!
İnternet Download Manager 5.19 Full Crack % 100 Çalışıyor Denendi
TIKLA İNDİR!!
FORUMUMUZ VE LİNKLERİMİZ HERKESE AÇIK! BİZE DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜRLER!
HER TÜRLÜ KONUDA İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ!
FACEBOOK http://www.facebook.com/huseyincancalisan
LimeWire Çalışan Sorunsuz Sürüm Burada!
İnternet Download Manager 5.19 Full Crack % 100 Çalışıyor Denendi
TIKLA İNDİR!!



Yazar | Mesaj #23290 30-04-2011 20:04 GMT+2 saat | |||||||
|
Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neşeli
![]() |
Mesaj 4214 |
Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
Meslek: gecelerin adamı :)) |
Yaş: 30 |

