Deniz Suyunu Neden İçme Suyuna Çeviremiyoruz?

Aslında dünyanın yüzde 80’i sularla kaplı ve bunun yüzde birden bile az bir kısmı içilebilir durumda.

Gezegenimizi kaplayan tüm suyun yüzde 98’ini tuzlu okyanus suyu oluşturuyor. Yüzde 1,5’u ise buzullarla birikmiş halde.

Garip olan, bunca suyun sadece çok az bir miktarını içebiliyor oluşumuz. Üstelik dünya nüfusu her yıl artmaya devam ediyor.

İçme suyu talebi ise nüfus artışının yaklaşık 2 katı üzerinde seyrediyor. Bunun yanı sıra, mevcut içme suyu kaynaklarımızı korumak konusunda da çok başarılı olmadığımız ortada.

Örneğin çevre kirliliği, baraj inşaatları, sulak arazilerin bataklığa dönüşmesi, nehirlerin çevresindeki ekosistemlerin bozulması, yer altı su kaynaklarının hızla tüketilmesi gibi sorunlarımız var.

Peki, gezegenimizin büyük çoğunluğunu kaplayan tuzlu suyu içme suyuna çevirme imkanımız yok mu? Aslında var. Ve bunun için asırlardır birbirinden farklı yöntemler uyguluyoruz. Fakat büyük şehirler ölçeğinde düşündüğümüzde, deniz suyunu arıtarak içme suyuna çevirmek için kullandığımız mevcut yöntemler yetersiz kalıyor.

Arıtma işleminin çok masraflı olması da ayrı bir sorun.

Yine de içme suyu fiyatlarının git-gide arttığı ve bilimin hızla gelişmesiyle birlikte teknolojik sınırlamalarımızın her geçen gün azaldığı gerçeği, yakın bir zamanda bu uygulamaların küresel ölçekte kullanılabilir düzeye taşınabileceğini işaret ediyor.

denizden-içme-suyu

Kısa Yanıt:

Çevirebiliyoruz ama henüz dünya çapında uygulanabilmesi için verimli yöntemi keşfedemedik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir